- Hakkımızda
Çepoğlu İnşaat kurulduğu 1998 yılından bu yana doğruluk ve dürüstlük ilkelerinden taviz vermeden hizmetlerine devam etmektedir. Sektördeki bir çok önemli projeye imza atan Çepoğlu İnşaat ve mimari faaliyetlerine yüksek teknoloji ve eğitimli personelleri ile devam etmektedir. Faaliyet gösterilen alanlarda müşteri ve iş ortaklarına çözüm ortaklığı sunmaktadır
Vizyonumuz
Değişen müşteri beklentilerine hızlı bir şekilde cevap verebilmek için sürekli iyileştirme faaliyetlerini etkin olarak sürdürmek. Kaliteli ve optimum maliyetli hizmet sunmak amacı ile dinamik ve uzman kadromuzun kalitelerini yükseltmesini sağlamak. Kaynaklarımızı en etkin ve verimli şekilde kullanmak. Performansımızı ve rekabet gücümüzü en yüksek düzeye çıkararak sorumluluk sahibi sektöre pozitif katkı sağlayan bir şirket olarak hizmet vermekteyiz.
Misyonumuz
Faaliyet gösterdiğimiz sektörde dürüstlük başta olmak üzere etik değerlerden taviz vermeden idari ve teknik şartnamelere uygun olarak kaliteyi, güvenilirliği ve saygınlığı kabul gören örnek bir şirket olarak faaliyetlerimize devam etmek. Müşteri memnuniyeti esas odaklı, tecrübeli teknik kadrosu ile kaliteli ve projeye uygun çözümler üreterek ekonomik hizmetler sunmak, birincil misyonumuzdur.
Projelerimiz
– Kalite ve Estetiğin Birleştiği Projeler İçin
Lütfen Bizimle İletişime Geçin
- Blog
Sürdürülebilirlik Nedir?
Sürdürülebilirlik şehirde sadece ekonomik anlamda bir fark yaratmak ve iyileştirme getirmek değil aynı zamanda olabildiğince eşitlik kavramı içerisinde kapsayıcı olmayıda sağlamaktır.Şehrin tüm bireylerinin eşit haklar çerçevesinde yaşam koşullarını iyileştiriyor.Sürdürülebilir kavramı içerisinde özellikle şehrin içerisindeki ‘Yeşil alanların korunması’ ve bu alanların içinde bireylerin yer alması gerçekten çok önemlidir.Sürdürülebilirlik kavramı 1987’den günümüze tartışılan bir konu diyebiliriz.Özellikle 2015 sonrası akıllı şehirlerin devreye girmesiyle beraber durum çok daha farklılaşmıştır.
Kent ve Suç
Sosyal süreç ve mekân karşılıklı ilişki içerisinde aslında birbirlerini etkilemektedir. Bu bağlamda suç, sosyal olgu olduğu kadar mekânsal da bir olgudur. Suç kavramı ele alınırken, zaman ve mekân birlikte kabul edilmelidir. Suç; işsizlik, yoksulluk ve kültürel uyumsuzluk gibi eşitsizliklerden ortaya çıkmaktadır. Suçun sosyal-mekânsal bir olgu olması, hem sosyal hem de fiziksel yapının mekândaki farklılaşmasıyla ilgili olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, “Suçun oluşumunda mekânın etkisi nedir?” sorusunu düşünebiliriz. Kent ve suç birbiri ile ilişkili iki kavramdır ve geniş bir araştırma alanına sahiptir. Bu araştırma alanının içine; sağlıksız kentleşme, gecekondu, çöküntü alanları,terör eylemleri, yaşam kalitesinin önemli bir parçası olan kentin güvenlik sorununa kadar onlarca başlık vardır. Kentler de düzensiz ve hızlı nüfus yapısı ,göçmenlerin artması ile zayıflayan sosyal denetim ve mekansal zenginlik nedeniyle suçun işlenmesi için ideal mekânlardır. Bu nedenle tarih boyunca özellikle suç kentlerin değişmez bir sorunu olmuştur aslında.
Hayata Yön Veren Mimarlık
Aslında mimarlık, hayatımızın bir parçasını oluşturan bir kavram. Kendimizi rahat hissettiğimiz odamız, adımlarımızı sağlam attığımız yollar veya kalabalıktan sıkıldığımız metro istasyonlarının içi… Bunların hepsini mimarlık oluşturmuyor mu? Sadece gittiğimiz yerleri değil, gördüğümüz her objenin temelinde mimarlık yok mu? Şimdi birçoğunuz derin düşüncelere dalacak, mimarlığın nasıl bir dal olduğunu sorgulayacaksınız sanırım. Gelgelelim şu herkesin gözünü korkutan mimarlık bölümüne…